Aslında öncesinden, Arjantin Futboluna merak saldığım
yıllardan, o zamanlar Colon'un Teknik Direktörü olan Antonio Mohammed ismini
duymam bir anda dikkatimi çekmişti. Ve biraz araştırmadan sonra kendisinin
Osmanlı göçmeni biri olduğunu ve "El Turco" lakabıyla çağırıldığını
öğrendim. Bunun bir istisnai durum olduğunu sanmıştım o zamanlar, taki şu
aralar Güney Amerika Edebiyatına merak salıp Gabriel Garcia Marquez'in Kırmızı
Pazartesi, Yüzyıllık Yalnızlık ve Eduardo Galeano'nun kitaplarını okuyana dek.
Okuduğum eserlerde sık sık "Türk" sözüyle karşılaştım ve tabii biraz
daha araştırmadan sonra Güney Amerika'daki Osmanlı göçmeni insanların hiç
azımsanacak sayıda olmadıklarını ve bugün çok başarılı işler çıkardıklarını
gördüm. Aslında hiçbiri öz Türk olmamasına rağmen, o zamanlar Osmanlı'dan göç
ettiklerinden dolayı Latinler tarafından "El Turco" olarak
çağırılmaktadırlar. Ek bilgi olarak göç edenlerin büyük çoğunluğunun
Gayrimüslim -Ortodoks Hıristiyan, Süryani, Yahudi- olmalarına rağmen zamanla
topluma uyum adına Katolikleşmişlerdir. Tabi içlerinde halen Müslüman olanları
da var. İsterseniz öncelikle biraz bu göç serüveninden bahsedeyim..
Osmanlı'nın son demleri, Avrupalıların benzettiği haliyle
"Hasta Adam" zamanları... Dört bir taraftan tehlike altında bir İmparatorluk,
siyasi belirsizlik, ekonomik sıkıntılar, içeride iktidar çekişmeleriyle
birlikte Osmanlı, son nefesini veren bir insan edasındadır. Bu perspektiften
baktığımızda uzun süre Hoşgörü politikası altında bugünlere gelen
Gayrimüslimler, İmparatorluğun geleceğini görmüş olacaklar ki göç yoluna
düşmeye karar vermişler. Fakat bu o kadar da kolay bir seçim olmayacaktır. O
dönemlerde bir yanda Emperyalist devletler güdümünde Osmanlıya başkaldırmış bir
Arap Dünyası, diğer yanda ise cadı kazanı gibi kaynayan Avrupa… Bu durumda
farklı bir yol bulmaları gerekir ki, burası da ilginç bir şekilde Latin Amerika
oluyor. Aslında bunun göç edenler içerisinde büyük çoğunluğu oluşturan
Yahudiler yönünden bakınca geçerli bir sebebi var; İspanya'da Endülüs
Egemenliği sonrası, İspanya Engizisyonundan kaçıp 2. Beyazıt döneminde
Osmanlı'ya sığınan Yahudiler; sonrasında özellikle 1. Dünya Savaşı Avrupa’sında
üzerlerine bir kâbus gibi çöken Nazi felaketinin Osmanlı'ya kadar yaklaşmasıyla
ciddi tedirginliğe kapılmışlardır. Güney Amerika yollarına düşmelerinin en
büyük sebebi ise Osmanlı öncesi İspanya'da yaşamış olup, İspanyolca biliyor
olmaları.
— Şimdi Latin diyarlarında ün salmış, araştırdığım (çoğu
hakkında neredeyse hiç Türkçe sayfa yok, aynı zamanda İngilizce çok kısıtlı
kaynaklar var; dolayısıyla bilgiler İspanyolca Translate Yeteneğimin yettiği
kadarıyla) "El Turco"lardan bahsedelim;
Antonio Mohamed
Bunlar arasında belki
de ülkemizde en tanınan kişi. Suriye'den göçen Osmanlılardan. Futbolculuk
kariyerine Arjantin’de başlayıp sonrasında çoğunlukla Meksika’da orta
düzey takımlarda sürdürmüştür. Bunun
yanında Teknik Direktörlük kariyeri hiç de azımsanmayacak başarılarla dolu.
Teknik direktörlüktee, futbola başladığı takım olan Huracan'la ilk deneyimini
yaptıktan sonra Meksika'da Morelia, Jaguares gibi hatırı sayılır takımlarda başarılar
elde ederek sürdürdü. Tekrardan evine, Huracan'a dönüp 2007'de Javier
Pastore'li, Matias de Federico'lu kadroyla birlikte takımını 2. ligden şampiyon
olarak 1. lige taşıdı. Sonrasında Arjantin'de Colon ve şu sıralar da
Indipendiente gibi kalburüstü bir takımı yönetiyor. Maç içerisinde duruşu,
kararlara verdiği refleksleri, geçmişine sahip çıkarcasına taktığı Puşi ve
elinde tespihiyle tam olarak bir "El Turco" portresi çiziyor.
Carlos Menem
Şuanki iktidar Cristina Fernandez de Kircher öncesi(Aslında 1 dönem önceki iktidarın eşi, Bay Kircher'in ölümünden sonra bayan Fernandez eşinin ideallerini gerçekleştirme adına adaylığını açıklamış ve halkta eşine olan memnuniyetinden dolayı onu seçmişlerdir. Ve şuan da bu seçimlerinde haklı olduklarını görüyorlar. Zira son dönemlerde Arjantin'de özel sektörün tekelinde olan çoğu şeyi Devletleştirmiştir, bu konuda da takındığı sert, iddialı tavrıyla Margaret Thatchar'le özdeşleşmiş olan "Demir Lady" lakabı takılmıştır kendisine) dönem Arjantin Devlet Bakanlığı yapmış Lübnan asıllı Arjantinli politikacı. Her ne kadar uzak olup çok haberdar ve bilgi sahibi olamasak da, en az Ortaduğu'daki diktatörlükler kadar demir yumrukla yönetilen Latin Dünyasında, bu çizginin dışına çıkan belki de ilk kişi olan Juan Peron'un yardımcılığını yapmış onun sonrası dönemde de yerine geçen çok başarılı bir politikacı. Aynı zamanda o da kökenlerini unutmayıp, bunu fırsata da çevirmek isteyip zamanında Suudi Arabistan'a ziyaretler yapmıştır.
Omar Asad
Sportif yönden
"El Turco"lar içerisinde en kariyerlisi ve başarılısı. Kariyerinde
Velez Sarsfield'dan başka bir takımda oynamamış ve bu kulüpte efsaneleşmiş bir
oyuncu. Velez'le birlikte kazandığı 4 Lig Şampiyonluğu, 1 Libertadores Kupası
ve Milan'a attığı golle gelen Dünya Kulüpler Kupası Şampiyonlukları ona
futbolculuk kariyeri sonrası Antrenör olarak Kulübün kapılarını açtı.
Antrenörlükte yeterince piştiğini düşünen Asad, Ligin asansör takımı olan Godoy
Cruz'un başına geçip çok başarılı 2 sezon geçirdi. Kulübün ekonomik sıkıntıları baş gösterince
ayrılıp Ekvator temsilcisi Emelec ile anlaşmış, şuanlarda ise 2 sene öncenin
şampiyonu San Lorenzo'yu yönetmekte.
Julio Daniel Asad
Omar Asad'ın amcası
olan ve Arjantin Milli Takımıyla Copa America'yı kazanma başarısı göstermiş
oyuncu. Teknik direktörlük kariyerindeki başarılarından dolayı, teknik
direktörlüğü oyunculuk kariyerinin biraz önüne geçmiş. Arjantin, El Salvador,
Ekvator ve geçmişiyle iyi bağlar kurmuş olacak ki Arap takımı olan Al Nassr'da
çalışma imkânı bulmuş.
Abdullah Jaim Bucaram
-Dedesi Lübnan
göçmeni olan Ekvator Cumhurbaşkanlığı da yapmış olan çok başarılı bir
siyasetçi.
Carlos Slim
Carlos Slim Helu ya da diğer adıyla Selim Eryatmaz. Son
yıllardaki çıkışıyla Bill Gates'i de geçip Dünyanın En Zenginleri listesinde 1
numaraya yerleşen Lübnan göçmeni Meksikalı İş adamı. Babası olan Yusuf Selim
Haddad Ağlamaz, 1902 yılında Osmanlı'dan ayrılıp Meksiko City'e yerleşir. Orada
Şark Yıldızı adlı bir dükkan, sonrasında da emlak alanında yaptığı başarılı
işlerle oğluna çok ciddi bir servet bırakır. Carlos Selim'in işleri ele
almasından sonra da sektördeki
başarılarında çok ciddi bir ivme yakalar ve bugün dünyanın en zengin insanı
unvanına sahip. Sık sık atalarının toprakları olan Türkiye'ye geldiğini
söyleyen Carlos Slim, son olarak geçen ay Türkiye'ye yaptığı ziyaret sonrası
Türkiye'de ciddi yatırımlar yapmak istediğini söylemiştir.
Uruguay doğumlu olan Arjantin'de militan askerlik görevinde
başarılar elde etmiş ve zamanla devlet kademelerinde askeri anlamda iyi yerlere
gelmiş olan Lübnan göçmeni bir Uruguaylı kendisi. Hakkında pek fazla bilgi
sahibi olmamakla birlikte, isminden dolayı olsa gerek ilk zamanlar İslam olan
dininden Katolikliğe geçtiğine dair bir kaç yorum okudum. İnsanların sadece bu
konu ilgilerini çekmiş olacak ki hakkında başka bir bilgiye yer
verilmemiş.
Javier Muñoz Mustafá
Kökenleri hakkında
hiç bir bilgi bulamadığım fakat isminden de anlaşılacağı üzere o da bir Osmanlı
göçmenine benziyor. Arjantin doğumlu olan Mustafa'nın kısa süreli de olsa
Tenerife ve VAllodolid'le İspanya kariyeri var. Dönüşünde Meksika'da oynamaya
başlayan Mustafa Atlante'de Yılın Defansı gibi ödüller sonrası kendini
Pachuca'da bulur. Ve halen de bu kulübün formasını giyiyor.
Mehmet Nuri Aslankan